Son dönemde dolandırıcılık olaylarında artış gözlemlenmekte. Ancak çoğu dolandırıcılık hikayesi sıradan bir kurgu gibi görünebilirken, yaşanan bir olay ise akıllara durgunluk verecek türden. İstanbul'da yaşayan bir baba, oğlu üzerinden düzenlenen akıl almaz bir dolandırıcılıkla karşı karşıya kaldı. İlk etapta oğlunun herhangi bir sorun yaşadığını düşünerek kaygılanan baba, kısa süre içinde tüm birikimini bu dolandırıcılara kaptırdığını anladı. İşte, dolandırıcılığın boyutunu gözler önüne seren bu olayın detayları.
Her şey, oğuldan gelen bir telefonla başladı. Ama bu telefon, pek çok ebeveynin düşündüğünden daha karanlık bir amacı barındırıyordu. Dolandırıcı, oğlu gibi davranarak baba ile bağlantı kurdu. İlk etapta çocuğunun bir kaza yaptığını ve acil olarak paraya ihtiyacı olduğunu söyledi. Bu tür durumların ciddiyetini bilen pek çok baba gibi o da hemen harekete geçti. Endişe içinde, "Ne yapmalıyım?" diye düşünürken, dolandırıcı ona bir yalan daha ekledi: "Bunu çözmezsen, çok ciddi sonuçlarla karşılaşabiliriz." Bu sözler, ona dolandırıcının planını başarıyla gerçekleştirmesi için gereken aceleciliği sağladı.
Dolandırıcı, kendisini bir avukat olarak tanıtarak durumu daha da dramatize etti. "Bu olayı çözmek için büyük miktarda para gerekiyor" diyerek daha önce ibraz edilmemiş bir hesap numarası verdi. Baba, hangi bilgiye inanacağını şaşırmıştı. Hızlıca düşündüğünde, bu durumun ciddiyetine inandı ve hemen bankaya yöneldi. O sırada aklındaki düşünceler, oğlunun hayatının tehlikede olduğu gerçeğiyle karışıyordu.
Baba, dolandırıcının talimatlarına uydu ve bankadan büyük bir meblağı çekerek hesabına aktardı. Ancak işler burada bitmedi; dolandırıcı, zamanla hikayesini daha da derinleştirerek babayı korkutmaya devam etti. Her biri ayrı bir acil durumda olan 'şahıslar' ve 'olaylar' zinciri ile kurgulayarak, babayı sürekli olarak tetikte tuttu. Sonuç olarak, baba bir süre içerisinde tüm birikimini dolandırıcılara kaptırdı. İlk etapta sadece 100 bin lira gibi bir tutum ile başlayan bu süreç, daha sonra 500 bin lirayı buldu.
Olayın farkına varması ise dolandırıcı kendisiyle iletişimi sonlandırdıktan sonra nasip oldu. Kendine geldiğinde, "Eğer benim oğluysanız, onu bana geri verin" çıkışı yaptı. Ancak bu, dolandırıcıların yeni bir tuzağıydı. Zamanla, baba dolandırıldığını anladı; ama iş işten geçmişti. Bu durum, kendini bilmeyen bir ahlaki çatırdamayı da beraberinde getirdi. Aile içinde büyük bir trust krizi meydana geldi.
Birçok aileyi etkileyebilecek bu tür dolandırıcılık yöntemlerine karşı dikkatli olmaları gerektiğini vurgulamak gerekir. Zira sahte yere doğru anlık korkularla harekete geçmek, büyük kayıplara neden olabilir. Dolandırıcıların, insanları en savunmasız hâlinden yakalamak her zaman hedefleri olmuştur. Unutulmamalıdır ki, bu tür durumlarda her zaman temkinli yaklaşmak ve doğrulama yapmadan hareket etmemek en sağlıklı tercihtir.
Son olarak, yaşanan bu olayın bir ailede neden olduğu olumsuz sonuçları anlamak gerekir. Bu ve benzeri dolandırıcılık olayları, sadece maddi kayıplara değil, aynı zamanda ruhsal ve duygusal hasarlara da neden olmaktadır. Dolandırıcılara karşı bir önlem almak ve aile içindeki iletişimi bu tür durumlarla daha sağlam bir zemin üzerine oturtmak her babanın sorumluluğudur. Sonuçta, sevdiklerimizi korumak hepimizin öncelikli görevidir.