15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye’nin tarihinde kara bir leke olarak kalan gecede hayatını kaybeden şehitlerden biri olan Yunus Uğur, hayalleriyle dolu bir geleceğin hayalini kuruyordu. O gece yaşananların ardından geriye kalan sayısız hikaye arasında Yunus Uğur'unki, özellikle düğün hazırlığı yapıyor olmasının verdiği acı ile derin bir etkileyiciliğe sahip. Her Türk vatandaşının yüreğinde yara açan bu olay, genç yaşta hayatını kaybeden bir gencin umut dolu bekleyişinin nasıl bir dramla sonuçlandığını gözler önüne seriyor.
Yunus Uğur, 26 yaşında, hayatının en güzel dönemlerinden birini yaşamaya hazırlanan bir gençti. Düğün hazırlıkları, sevdikleriyle birlikte geçirdiği anılar ve yeni bir hayata adım atmanın heyecanı ile dolup taşıyordu. Gelin adayıyla olan mutluluğu, her özel günde olduğu gibi bu özel gününde de en yüksek seviyedeydi. Tüm bu güzel anların, mutluluğun yerini karanlık bir gecede polis memuru olarak görev yaptığı sırada yaşanan terör eylemleri almıştı. O gece, Yunus’un hayatı, büyük bir fedakarlıkla sona erdi.
Yunus Uğur’un hayatı, sadece kendi yaşadığı anlarla değil, aynı zamanda o gece yaptığıyla da tarihe geçti. verilen mücadelenin simgelerinden biri haline geldi. O gece, teröristlerin darbe girişimine karşı durmak için bir araya gelen vatandaşlar arasında yer alan köylü gençler, ellerinde bayraklarla sokakları süslüyorlardı. Yunus Uğur, hem bir polis memuru hem de vatandaşa destek vermek için sokağa fırladı. O an, hayatı ile ilgili umut dolu bir geleceği bir kenara bıraktı. Nitekim, o gecenin sonu, pek çok insan gibi onun için de gurbete dönüşü simgeliyordu.
Yunus'un geride bıraktığı acısı; ailesi, arkadaşları ve onun yanında olan tüm sevdikleri için büyük bir kayıptı. Hayal edilen düğün, mutlu günlerin hiç yaşanmaması ile kesintiye uğradı. Ancak, anılarıyla ve geride bıraktığı değerlerle Yunus, hala kalplerimizde yaşamaya devam edecektir. 15 Temmuz şehitleri, verdiği mücadele ve vatan sevgisi ile her zaman hatırlanacaktır. Yunus Uğur'un anısına sahip çıkmak ve onun gibi kahramanları asla unutmamak, tüm Türk milletinin ortak sorumluluğudur.
15 Temmuz Şehidi Yunus Uğur'un hikayesi, tüm Türkiye’nin yüreklerinde derin bir iz bırakmıştır. Herkesin gözünde birer kahraman olarak hatırlanacak olan bu genç insanlar, ülkemizin geleceği için verdiği mücadele ile hatırlanmalıdır. Aileleri, sevdikleri ve bizler, onların anılarını yaşatmak için elimizden geleni yapmalı ve bu kahramanlıkları asla unutmamalıyız. Zira onların anısına sahip çıkmak, geleceğimiz için de bir o kadar önemlidir. 15 Temmuz, sadece geçmişte kalmış bir tarih değil, aynı zamanda ebediyen dimdik ayakta duracak bir milletin yeniden varoluş hikayesidir.